29 Haziran 2011 Çarşamba

...

"bu sözde uygar dünyada, görünüşte uygar davranan insanlar arasında gerçekte sürekli bir savaşın egemenliğinden kuşku mu duyuyorsunuz? insanların birbirlerini ağır ağır öldürmekte olduklarına inanmıyor musunuz? kimi zaman herkes açık ve seçik görebiliyor bu gerçeği, ama uzun zaman parçaları boyunca da insanlar yine belli bir dinginlik içersinde yaşayıp gidiyorlar, küçük yaralarıyla, yaralanmalarıyla birlikte ve aslında yaşanabiliyor da bunlarla."
Ingeborg Bachmann

20 Haziran 2011 Pazartesi

Yürüme...

“Yol, kendine bir yer bulamamış kişinin özlemidir.”

“Kendi yerini yerleşiklikte bulamayan kişi onu yolculukta arar”.

“Yerini yitiren kişi yola çıkmak zorundadır.”

“Kişi niçin yola çıkar ki?
–Yürümek istediği için…
Bunun da tutturduğu yolla
hiçbir ilgisi olmayabilir
–çoğunlukla da yoktur..”

“Bir yola çıkan kişi,
bir yerden bıkandır;
bir yerde konaklayan ise
bir yolda yorulan–bu
iki konum böylesine farklı…”

“Yeri yalnız kendi yeri,
yolu yalnız kendi yolu
olan kişi ne yerinde ne yolunda,
başka kişilere rastlamayacaktır.
–rastladıkları da, hep, onun
ne yerini ne yolunu anlayanlar olacaktır.”

“Nereye – ne yere–gittiğini, gideceğini, gitmek istediğini bilmeyen kişi için her yol aldatıcıdır. Sürekli yolda olması gereken kişi, — yeri yol olan kişi- bir yere yerleşme isteğini her duyduğunda kendini aldatıyordur.”

“Yolunu kendin yürüyebilmek için, yönünü kendin koymak zorundasın.”

“Yolu yürüyen bilmez; açan bilir.”

“Yola çıkan kişinin tek “yardımcısı, yolu, yanında, onunla birlikte yürüyendir–yoldaştır..”

“Yol üstünde tek “yardım” yolu, yürümektir.”

“Yol iki yer arası değildirdir, yer iki yol arasıdır.”

“Yolda yürüyenin yüzü, yönüne çevrilidir, yöneldiği yer, yüzünden okunur.”

“ Bir yaşam, bir yönün bir yol olup olamayacağının denenme sürecidir.”

“Başkalarının kendi yürüdüğü yolu yürümesini isteyen kişi, en azından kendisine ihanet ediyordur.”

“Yerini yitiren, yeniden yerleşemez.”

Oruç Aruoba, Yürüme

penguen 2

"O büyük ve muazzam zamanda unuttum
Kanatlarım çok oldu üşüyor benim
Bu beyaz ıssızlıkta göğsüme düşüyor
Bu yüzden eğik boynum.

Bir kuşun anısı kalmış bende, saklı
Bundan gözlerimdeki kayalık,
İçimdeki serseri buzullar

Dürtme içimdeki narı
Üstümde beyaz gömlek var."

Birhan Keskin

15 Haziran 2011 Çarşamba

penguen



"unutmadım aramızdaki beceriksiz dili.
dünya yordu bizi. benim de söyleyemediklerim
var. hiç söyleyemeyeceğim onları belki de.
uzun bir yolu geliyoruz seninle, yolu
geldikçe anlıyorum ki, biz,
bu dünya üstünde yürüyemiyoruz bile."

Birhan Keskin

14 Haziran 2011 Salı

adam

Adam şapkasına rastladı sokakta
Kimbilir kimin şapkası
Adam ne yapıp yapıp hatırladı
Bir kadın hatırladı sonuna kadar beyaz
Bir kadın açtı pencereyi sonuna kadar
Bir kadın kimbilir kimin karısı
Adam ne yapıp yapıp hatırladı

Yıldızlar kıyamet gibiydi kaldırımlarda
Çünkü biraz evvel yağmur yağmıştı
Adam bulut gibiydi, hatırladı

Adamın ayaklarının altında
Yıldızların yıldız olduğu vardı
Adam yıldızlara basa basa yürüdü
Çünkü biraz önce yağmur yağmıştı.

Cemal Süreya